Onlar, bizimle iletişim kurmak için her şeyi yapıyor. Peki biz onlar için ne yapıyoruz?
Görünür bir engelleri olmadığı için toplumda hep geri planda kalmışlar. Biz ne kadar engel desek de onlar böyle düşünmüyor ve sağır denmesini tercih ediyor. Hayatlarında, iletişim kurmaya başladıkları andan itibaren bizimle anlaşabilmek için o kadar çaba sarf ediyorlar ki hemen hemen hepsi dudak okuyabiliyor. Yaptığımız jestlere, mimiklere bakıp ne söylediğimizi anlamaya çalışıyorlar. Bu yüzden işaret dilinin en önemli tamamlayıcısı jest ve mimikler. Bir hareketi yaparken ifade vermezsen, başka bir anlam çıkabiliyor...
Tam da bu düşüncelerin içinde savrulurken etkileyici bir filme denk geldim. Son yıllarda, işitme engellilerin konu edildiği filmlere daha fazla rastlıyoruz. CODA'da bunlardan biri.
CODA; İşitme engelli anne-babanın engelli olmayan çocuğu.
CODA (Children of Deaf Adults)
Sundance Film Festivali ve diğer bir çok festivalden ödülle dönen CODA, Altın Küre, BAFTA ve Oscar adaylıkları bulunan ABD yapımı komedi-drama tarzı bir film.
Sizin pencereniz nereye bakıyor?
Yönetmen, işitme engelli bir ailenin tek işiten üyesi 17 yaşındaki Ruby'nin gözünden bir pencere açıyor ve 1-2 sahne dışında tüm filmi onun penceresinden izletiyor. Ruby, okula giderken bir taraftan da balıkçılık yapan ailesine yardım ediyor ve diğer insanlarla onların arasında çevirmenlik yapıyor. Hoşlandığı çocuğun yazıldığı seçmeli müzik dersine kayıt olmasıyla birlikte hayatı değişiyor... Buradan bakınca klişe bir ergen hikayesi gibi duruyor ama Ruby'nin nasıl bir yükle hayatına devam ettiğini görmek ki bunu en samimi şekilde görüyoruz. Sizi alıp başka bir yere götürüyor...
Filmi sıradan bulanlar da var samimi bulanlar da... Ben samimi bulan taraftayım. CODA aslında 2014 Fransız yapımı "La Famille Belier" filminin Amerikan uyarlaması, bu arada bu filmin daha iyi olduğunu düşünen de oldukça fazla kişi var. İki film arasında, Fransa manzaraları ayrı bir sempati katmış ve oyunculuklar iyi olsa da ilk izlediğim için mi bilmiyorum beni içine çeken ve duygudan duyguya sürükleyen CODA oldu.
Aile fertlerine gelince; eğlenceli, çalışkan, kendi hayatlarını yaşayan biraz da vurdumduymaz kişiler. Ruby'nin şarkı söylemek istemesini ergen direnişi olarak algılayan annesi, ne yani kör olsaydım ressam mı olacaktın? diyerek kızının müzik aşkını ciddiye almıyor... Ruby'nin şansı 'söyleyecek hiçbir şeyi olmayan bir çok güzel ses var. Senin söyleyecek bir şeyin var mı?' diye soran müzik öğretmeni Bay V, oluyor ve onun kendisine inanmasını sağlıyor.
Yönetmen koltuğunda 'Tallulah' filminden tanıdığımız Sian Heder'in oturduğu, Emilia Jones, Eugenio Derbez, Troy Kotsur, Marlee Matlin, Daniel Durant, Ferdia Walsh Peelo'nun rolleri üstlendiği filmin, özellikle belirtmek isterim ki bütün oyuncuları inanılmaz doğal oynuyor. Ailenin üç ferdinin gerçek hayatta da işitme engelli olduğunu öğrendiğimde hayranlığım katlandı diyebilirim. Özellikle baba rolündeki Troy Kotsur oynamıyor adeta yaşıyor. Kendisi Akademi'de 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' adayı, benim Oscar'ımı ise çoktan kazandı.
Hayatı boyunca çevirmenliğini yaptığı ailesini koruması gerektiğine inanan ve hayalleriyle onlar arasında kalan genç bir kızın, içinizi ısıtacak hikayesini duygulandırırken güldürme garantili bu filmi haftanın tavsiyesi olarak buraya bırakıyorum.
Sevgiyle,
Not: "CODA" 28 Mart 2022 Oscar Ödül Töreninde;
🔸EN İYİ FİLM
🔸EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
🔸EN İYİ UYARLAMA SENARYO
Ödüllerini kazandı.
Yorumlar
Yorum Gönder