Bu hafta, size bahsedeceğim oyun Tiyatro Pera'nın bu sezon
sahnelemeye başladığı "Vanya, Sonya, Maşa ve Spike" Nesrin Kazankaya
ve ekibinin emekleriyle 16 yıldır hayatımızda olan Tiyatro Pera, bu sezon
Christopher Durang'ın ödüllü eseriyle izleyicilerinin karşısına çıktı. Yazarın Çehov'a göndermeler yaptığı oyun, günümüz Amerikası'nda bir kasabada geçiyor... Oyunun karakterleri ise Vanya,
evlatlık kardeşi Sonya, ünlü sinema oyuncusu kardeşleri Maşa, Maşa'nın genç sevgilisi
Spike, evin yardımcısı Kassandra ve komşu kızı Nina...
Maşa'nın evinde onun gönderdiği paralarla hiç çalışmadan
yaşamlarını sürdüren Vanya ve Sonya onları aniden ziyarete gelen Maşa ve
sevgilisi Spike'ın gelişiyle hareketlenen hayatları, Maşa'nın kardeşlerinden
gizledikleri, Spike ve Maşa arasındaki ilişki, komşu Nina'nın hayatlarına dahil
olması, evin yardımcısı Kassandra'nın psişik güçleri arasında gelişen
ilginç olaylar... Modern insanın yalnızlığı, taşra yaşamının
umutsuzluğu... Durang'ın zeka pırıltılarının havada uçuştuğu bir metin ile
karşımıza çıkıyor...
Oyunun merkezindeki üç kardeşin atışmalarını izlerken içinizi sıcacık yapan bir şeyler hissetmeniz olası... Vanya ve Sonya'nın
birbirleriyle bütün gün didişmeleri arasında, göl kenarındaki evde mavi
balıkçıl kuşunun gelmesini beklerken ellerinden kaçıp giden hayata
yanışlarında insanın içine dokunan tanıdık bir şeyler var...
Dramaturji üzerine titizlikle çalışması sahneye yansıyan
Şafak Eruyar ve usta yönetmen Yücel Erten'in dinamik bir reji düşünerek her
şeyin tıkır tıkır işlediği hareketli bir sahneleme ile izleyicinin hiç
sıkılmadan izleyecekleri bir oyun olmasının yanında, abartıya müsait bir oyunu hüzünle kahkahanın iç içe geçtiği gerçekçi bir yorum tercih ettiği için
ayrıca kutlamak istiyorum.
Tilbe Saran, Şerif Erol, Nesrin Kazankaya, Doğan Akdoğan,
Başak Meşe ve Gamze İpek'in çok katmanlı, samimi, kolaya kaçmadan rollerinin
hakkını veren oyunculukları ayakta alkışlanmayı fazlasıyla hak ediyor...
İşlevsel kullanılan ve izleyiciyi oyunun içine alan dekoru, oyunun
atmosferine uygun kostümler ve ışık tasarımı için Başak Özdoğan, Fatma Öztürk
ve Zeynep Öztürk'ü gönülden kutlamak gerek...
Çehov oyunlarına göndermeler yapıyor dediysem bu sizi
korkutmasın. Oyunu izlemek için illaki Çehov'un oyunlarını bilmenize gerek
varmış gibi düşünmeyin... İzlerken aile sıcaklığı içinde kaybolacağınız, zekice
ve ustaca yazılmış, komik olduğu kadar duyarlı ve hüzünlü bir komedi izlemek
isterseniz sezonun en keyifli oyunlarından "Vanya, Sonya, Maşa ve
Spike"ı kaçırmayın.
Yazıyı serbestiyet.com'dan okumak için;
Yazıyı serbestiyet.com'dan okumak için;
Sevil Özdemir
Yorumlar
Yorum Gönder