Buraya her geldiğinde yaptığı gibi önce kuşlara yem veriyor sonra da yürüyüşünü tamamlayıp dinlenmek için boş bulduğu bir banka oturuyor...
Tüm park sakince bir kabullenişle sonbaharı yaşıyor... Ağaçlar depresyon yaşasaydı bu kesin sonbaharda olurdu diye düşünüyor. Öyle mi olurdu? Bilmiyor... Uyandığından beri hissettiği sıkıntıdan kurtulmak için yürüyüşe çıkmış, her yürüyüşte yaptığı gibi kuşlar için de yanına bir şeyler alıp keyifle etrafında toplanmalarını seyretmişti. Ruhuna iyi geliyordu onları beslemek. "Birine iyilik yapmak, karşımızdakinden çok bize iyi gelir" demişti sevdiği bir yazar. Gerçekten de öyle hissediyor... Yaşlı bir amcanın getirdiği yemi kuşlarla konuşarak, sevgiyle paylaşırken nasıl mutlu olduğunu seyrediyor. Güvercinler, kim yem verirse o tarafa doğru topluca süzülerek uçuyor... Ahh! Bir de çocuklar tarafından kovalanıp durmasalar. Kuşların depresyon sebebi çocuklar olabilir diye düşünüyor koşarak aralarına dalıp hepsini dağıtan çocuğu seyrederken...
Bankta yalnız değil, biraz ilerisindeki oyun parkında çığlık çığlığa keyifle oynayan çocuklar, bir yerden bir yere uçuşan kuşların kanat sesleri eşlik ediyor kendisine bir de bastonla yürüyerek buralara kadar gelmiş, birbirlerini her gün görmenin aşinalığı ile sohbet eden tonton amcalar... Etraflarındaki bütün bu gürültüye rağmen görünmez kulak tıkaçlarını takmış gibi uyuyabilen parkın bekçileri sevimli köpekler ve bu kadar karmaşanın içinde yanından geçip giden insanlara, üzerinde yaşam kurmuş tüm canlılara ve önündeki uzun kış aylarına tevekkül eden kıymetli ağaçlar... Şükür...
Sevil Özdemir
Yorumlar
Yorum Gönder