Neredeyim? Burası bir mağara olmalı... Çok karanlık! Kimse yok muu? "Annee... Babaaa... Neredesinizz?" Sesim yankılanıyor, belli ki büyük bir yerdeyim... Ne kadar zaman geçti hiç bilmiyorum. Yorgunluktan sızmış olmalıyım. Dalgaların içinde savrulmam o kadar uzun sürdü ki... Bir ara sanırım buraya kadarmış dedim ve gücüm de tükenince kendimi bıraktım, sonrasını hatırlamıyorum... Sular beni buraya sürüklemiş olmalı... En azından ıslak bir yerde değilim. Akşam, yemek masasında bütün aile bir aradaydık. Sonra her zaman bindiğimiz araca gitmek için toplandık ve sıkışıklık içinde ne olduğunu anlayamadan yere düştüm. Düşmenin etkisini toparlamadan sele kapıldım. Ve şimdi buradayım... Annem her zaman "umudunu kaybetme!" Der. Bu söze tutunmalıyım ama burası soğuk ve karanlık bir de ailemi çok özledim. Onlar da meraktan delirmiştir... Kendine gel! Toparlan. Hadii... Buradan çıkmanın bir yolu olmalı, etrafına iyice bak! Karanlığa biraz alıştım sanki nesneleri seçmeye başladı...
Söz uçar, yazı kalır!