Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Renkler, kumaşlar ve erkekler...

  -Haydar abi, mint yeşili kumaş bitmiş. Niye haber vermiyorsun kurban olduğum ya! -İn oğlum aşağı! Güvenme o merdivene sakatlanıcan başımıza... -Ya bırak abi! Ben de buraya çıkmasam hangi kumaş bitmiş haberimiz olmayacak. Ya da yukarıdan vahiy gelecek Musa, şu kumaşlar bitti haberin olsun diye... Gülme abi ya... Bak! Bugün pazartesi pazarı var. Pazara giden kadınlar bu dükkana uğramadan geçmez, biliyorsun... Hamiyet ablanın istediği üç metre poplin limon küfü hazır mı? -Hazır hazır... Paket hemen kasanın yanındaki rafta. -Abi bu ne? Hayır yani gözlüğün de takılı ama aşık mısın anlamadım ki? -Ne oldu oğlum yine... Üç metre işte! Ölçüsü mü yanlış? -Daha ölçüsüne bakmadım ama neredeyse bal köpüğünü, limon küfü diye verecektik Hamiyet ablaya. Paralar bizi valla!.. -Aaa!!! Vallahi benziyor oğlum ne bileyim ben. -Bilmediğini sor be Haydar abi. Kadın pazardan eli kolu dolu gelecek, paketi alıp eve gidecek, sonra seyreyle cümbüşü...  Sen bu kadınları daha öğrenemedin mi Haydar abi? R...

Biten şeylerin ardından...

"Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu." Birkaç kez tekrarladı bu cümleyi... Kitabın bu sözlerle bitmesi kalbini acıtmıştı. "Kimse böyle hissetmemeli" dedi yüksek sesle... "Hiç kimse..." Okuma koltuğundan kalkıp, çalışma masasının üstündeki kalemlikten mor kalemini aldı. Tekrar koltuğa oturup ayaklarını topladı. Kitabın son sayfasını açıp, cümlenin altını çizdi ve zaman zaman yaptığı gibi kendisine bir not bıraktı. "Üzgünüm" yazdı altını çizdiği cümlenin hemen yanına bir de kalp çizdi... Gerekli vedayı yaptığını düşündüğü anda kitabı koltuğun yanındaki sehpanın üzerine bıraktı. Arkasına yaslanıp, bu kitabın özellikle de son cümlenin onu neden bu kadar etkilediğini düşünürken gözü kitabın kapağına takıldı. Sallanan sandalyede oturan genç bir kadın ve önünde uzanan bozkır manzarası... Son zamanlarda yaşadığı çalkantılı süreçten dolayı mı kendisini bu romanın karakterine yakın hissetmişti? Belki de...  Birbirlerine deli gibi aşık ol...

Albino gelincik ve kerameti

Yeni yıl hedeflerinden ilkini 3 Ocak'ta gerçekleştirmiş olmanın heyecanı ve gururu içinde, yanındaki gezi arkadaşına oturmaktan ayağının uyuştuğunu şikayet eden teyze ve arkadaşının arkalarında oluşan sıradan bi haber yavaş yavaş merdivenden inmesini beklediği otobüsten, boynuna özenle taktığı fotoğraf makinesini tutarak iniyor. Bir otobüs dolusu insanın etrafında toplanmasını sakince bekleyen rehber bey, herkesin geldiğinden emin olduğunda "işte arkamda gördüğünüz yerleşim yeri; meşhur Cumalıkızık" diyor ve Osmanlı'dan günümüze uzanan tarihini anlatırken herkes telefonuna sarılıp fotoğraf çekmeye başlıyor... Bu duruma hayli alışık olduğu belli olan rehber bey, anlatacaklarını ilgisi etraftaki tarihi evlere ve hareketli sokaklara kayan gruba kısa ve hızlıca özetledikten sonra kahvaltı yapacakları tarihi eve doğru yönlendirerek yürüyor... Kahvaltının ardından grup halinde gezdikleri ve bolca fotoğraf çektikleri anıt çınar, camii, hamam, müze, cin aralığı vb. yerleri gö...