"İnsan sevmeli; bazen bir insanı, yahut da bir ağacı ya da kanadı kırık bir kuşu... Zaten sevmese insan, İnsan mı olur?" demiş ya Cahit Zarifoğlu, ben birçok şeyin yanında bir de 'kelaynak' seviyorum artık. Evet, kelaynak. Hani o saç özürlü, kara kuru, görece olarak çirkince kuş. Çok hayranım kendilerine... Bugün, size 14 Şubat 'ın en vefalı kuşlarını anlatacağım... 2021 'in Ekim ayında, uzun zamandır fırsat bulamadığım bir seyahate gitme imkanım oldu. Oldukça uzun bir GAP programıydı. Geziye tek katılmama rağmen, bütün ekiple tanışır tanışmaz kaynaştık. Benim için, görsel zenginliğe doyamadığım, yorucu olduğu kadar inanılmaz keyifli bir seyahatti. Nemrut 'un zirvesinden, Fırat 'ın sularına uzanan bu keşifli süreçten bugünkü yazının konusu olan kelaynaklara geçiş yapıyorum... Gezimizin bir durağı da, Şanlıurfa 'nın Birecik ilçesindeki ' Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu' ydu. Oraya gidene kadar sadece bir kuş olarak bildiğim kelaynakla...
Söz uçar, yazı kalır!